TEB İLE SGK ARASINDA İMZALANAN 2009 YILI PROTOKOLÜ HAKKINDA | |
Mesleğimiz, özellikle 2005 yılından beri hayata geçirilmeye çalışılan Sağlıkta Dönüşüm Programı ve sağlık alanındaki politik tercihlerin değişmeye başlaması ile oldukça sıkıntılı bir sürece girmiştir. Bizler hizmet sunduğumuz nüfusun büyümesi ile beraber başlayan bu süreçte halk sağlığını korumak adına önemli fedakarlıklarda bulunmuş bir mesleğin temsilcileri olarak, 2008 yılı Protokol görüşmeleri sürecinde; özellikle 8.000’den fazla eczanemizin kapanma noktasında olduğu ve eczacıların sağlık hizmeti sunamaz konuma düşürüldüğü gerçeğinden hareketle, kararlı bir mücadele başlattık. Bu mücadelenin temelinde sağlık hizmeti sunumunun var olan koşullar altında bütünlüklü olarak sürdürülemeyeceği; dahası eczacıların birer sağlık danışmanı olarak onurlarını ve geleceklerini korumak adına daha fazla dayanacak güçlerinin kalmadığı gerçeği bulunmaktaydı. Bizler 2008 yılı Protokol görüşmeleri sürecinin en başından itibaren varolan sorunları çözmek için kararlı bir mücadele başlatmışken, sorunların çözümü bir yana; yepyeni sorun alanları oluşturulmuştur. 6197 sayılı yasamızda yapılması planlanan değişiklikle eczacı-eczacı ortaklığının gündeme getirilmesi zincir eczanelerin önünü açacağı ve mesleğimizin geleceği için açık bir tehdit oluşturacağı için, sürdürdüğümüz mücadelenin birincil gündem maddesi haline gelmişti. Diğer yandan 2008 yılı Temmuz Protokolü görüşmeleri ertesinde yayınlanan 2008 SUT ve diğer tek taraflı uygulamalar birçok başka ciddi sorunları gündeme getirmiştir: ■Türk Eczacıları Birliği’nin Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme yapma yetkisi Sağlık Uygulama Tebliği’nden (SUT) çıkarılmıştır, Bu yakıcı sorunlar karşısında eczacı odalarımızdan ve üyelerimizden aldığımız destek ile sorunları bütünlüklü bir biçimde çözmek amacıyla yeni ve güçlü bir eylemlilik sürecini birlikte ördük. Bu süreçte temel hedefimiz eczacının sağlık hizmeti sunumundaki vazgeçilmezliğinin altını çizmek olmuştur. Bu amaçla çeşitli düzeylerde sürdürdüğümüz haklı ve direngen mücadelemizde önemli kazanımlar elde ettiğimiz bir aşamada, 2009 yılı Protokolü imzalanmıştır. Bu kazanımların en önemlisi elbette ki Türk Eczacıları Birliği’nin mesleği ilgilendiren her konuda tek ve gerçek muhatap olduğu gerçeğinin kabul edilmesi, buna ilişkin gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır. Diğer yandan 21 Aralık’ta gerçekleştirdiğimiz görkemli mitingimizdeki temel gündem maddelerinden biri olan eczacı-eczacı ortaklığı konusunun tamamen gündemden kaldırılması ve bunun en yetkili kişiler tarafından kamuoyuna açıklanması mücadelemizin gücü ile elde ettiğimiz önemli bir neticedir. Öte yandan Sağlık Bakanlığı ile 6197 sayılı Yasa’da yapılacak düzenlemelerin Türk Eczacıları Birliği’nin mutabakatı olmaksızın kesinlikle gündeme getirilmemesi konusunda görüş birliğine varılmıştır. Diğer önemli kazanımlar ise şu biçimde özetlenebilir;
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti temel yaklaşım olarak halk sağlığı, kamu yararı ve üyelerinin hak ve menfaatlerini korumayı bir bütünün ayrılmaz parçaları olarak görmektedir. Çabalarımız sadece ekonomik kazanım elde etmek amacına yönelik olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Diğer yandan gerçekten büyük bir ekonomik açmaz içerisinde var olma mücadelesi veren düşük gelir grubundaki eczanelerimiz için Haziran 2008’de başlatılan çalışmaların bugün vardığı nokta azımsanamayacak niteliktedir. Bu eczanelerimiz için elde edilen kazanımlar, mesleğimizde adalet ve barışı birlikte tesis etmemiz açısından oldukça önemlidir. Bu temel yaklaşım bundan sonra da kesintisiz olarak sürdürülecektir. Önümüzdeki süreçte sistemin tüm yükünü eczacının üzerinde bırakan yaklaşıma karşı alanın şimdiye kadar sorumluluk almayan diğer paydaşlarının da yükümlülük altına girecekleri bir model hayata geçirilecektir. Bizler bugün, geleceğimiz için önemli kazanımları dayanışma ve örgütlülüğümüze duyduğumuz inançla birlikte elde ettik. Tüm sorunlarımız çözülene kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. 2008 Haziran ayından beri hep beraber ördüğümüz ve 21 Aralık’ta tüm kamuoyu önünde taçlanmış olan bu sürecin bundan böyle hak arama mücadelesi açısından bir basamak oluşturacağına şüphemiz yoktur. Bizler sağlık sisteminin önemli bir parçası olarak sürdürdüğümüz hizmetin kalitesini ve etkinliğini arttırmak gayretinde olduk, bundan böyle bu sistemin diğer muhataplarının da kendi üzerlerine düşen sorumluğu yerine getirmeleri için gerekli adımları atmaya, halk sağlığını bütünlüklü olarak iyileştirmek için mücadele etmeye kararlıyız. TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ | |